Antalya'nın birçok kesiminde yaşanan 45 dakikalık dolu felaketi, hem tarım sektöründe hem de günlük yaşamda büyük bir etki yarattı. Özellikle Serik, Kumluca ve Elmalı ilçelerinde meydana gelen bu olağanüstü durum, çiftçilerin tarlalarını harap etti ve onları zor bir duruma soktu. Dolu yağışı sırasında çiftçiler, gelen felaketin boyutlarını gözyaşlarıyla anlattı. Bu yazımızda, dolu felaketinin etkilerini ve Antalya'nın bu duruma karşı neler yapması gerektiğini inceleyeceğiz.
Antalya'da beklenmedik bir şekilde gerçekleşen dolu yağışı, 24 Eylül sabahı saat 16.00 civarlarında başladı. Yaklaşık 45 dakika süren şiddetli dolu yağışı, özellikle tarım arazilerinde büyük bir yıkıma yol açtı. Çiftçiler, henüz mevsim itibarıyla ürünlerini toplamadıkları dönemde bu felaketle karşılaşmanın şokunu yaşadı. Serik ve Kumluca bölgeleri, dolu yağışının en çok hasar verdiği yerler oldu. Yerel çiftçiler, dolunun etkilediği ürünlerden bazıları ise narenciye, sebzeler ve çiçeklerle dolu tarlalarındaki hasarın boyutunu gözyaşları içerisinde paylaştılar.
Dolu felaketi, sadece ürünlerde değil, çiftçilerin ekonomik durumlarında da ciddi bir sorun oluşturdu. Tarım sektörünün bel kemiğini oluşturan bu çiftçiler, yıllardır emek verdikleri tarlalarını bir anda kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorlar. Birçok çiftçi, dolu yağmuru sonrası yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde dile getirdi: "Daha geçen yıl işlediğimiz tohumlardan bir şey olmasını bekliyorduk. Bu yıl umudumuzu bağladığımız her şey dolunun altında kaldı." Üretim kaybı yaşanan alanlar, Antalya'nın tarımsal istihdamında da daralmaya neden oldu. Tarım işçilerinin ve çiftçilerin gelecek için endişe içerisinde olduğu bu durum, yerel ekonominin de olumsuz yönde etkilenmesine yol açabilir.
Çiftçiler, dolu felaketinin ardından yetkililerden acil destek talep ediyor. Ürünlerini kaybeden çiftçiler için tarım sigortası kapsamında hızlı bir çözüm üretilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, bu tür doğal felaketlerin tekrar yaşanmaması için tarım alanlarının daha iyi korunması ve önlem alınması gerektiği de vurgulanıyor. Dolu yağışı sonrası ortaya çıkan tahribatın, Antalya'daki tarımsal sürdürülebilirlik açısından da ciddi riskler taşıdığı düşünülüyor.
Yerel yetkililer ise, durumu izlemek ve çiftçilere destek olmak için çeşitli önlemler alacaklarını belirtirken, bu felaketin ardından tarım alanlarının nerelerde daha fazla risk taşıdığına dair bir raporlama yapılacağı ifade edildi. Antalya'nın tarımsal geleceği açısından yapılacak çalışmaların önemi bir kez daha ortaya çıkmış durumda.
Son olarak, Antalya'da yaşanan bu dolu felaketinin ardından çiftçilerin yaşamakta olduğu zorluklar ve gözyaşları, tarımsal üretimin ne denli kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların önümüzdeki yıllarda tekrar yaşanmaması için daha kapsamlı ve sürdürülebilir tarım politikalarının geliştirilmesi lazım. Çiftçiler, hem yaşadıkları travmayı atlatmak hem de yeniden üretim yapabilmek için gerekli destekleri bekliyor.